Martian, gizli görevlerle dolu yaşamını geride bırakarak Londra'daki istasyonuna dönme emri alır. Ancak burada, geçmişte bıraktığı aşkı Naomi ile yeniden karşılaşır. Bu beklenmedik karşılaşma, ikilinin arasındaki romantik kıvılcımı yeniden alevlendirir. Fakat bu aşk, ikisini de tehlikeli bir uluslararası casusluk oyununun içine çeker. Martian, hem kariyeri hem de kalbi arasında zorlu bir seçim yapmak zorunda kalır. Gerçek kimliği, misyonu ve aşkı arasında sıkışan Martian, uluslararası bir komplo ile yüzleşirken, aşkının da tehlikeye girmesiyle işler iyice karmaşık hale gelir.