Şafak Sökerken

1950'lerin Roma'sında, nişanlanmanın eşiğinde olan genç bir Romalı kadın (Rebecca Antonaci), bir filmin seçmelerine katılmak üzere ünlü Cinecittà stüdyolarına gider. Ablası Mimoza (Rebecca Antonaci), annesiyle birlikte sokakta yürürken keşfedilmiştir. Mimoza, Mısır Kraliçesini canlandıracak bir tarihi filmde figüran olmak üzere seçmelere çağrılır. Daha az gösterişli olduğu söylenen küçük kız kardeşi Mimoza, ablası ve annesiyle birlikte bu seçmelere büyük bir merakla katılır. Ancak bir süre sonra o da birinin ilgisini çekmeyi başarır ve kendini Mimoza'nın Mısır'da geçen filmin yıldızlarından birinin yeni oyuncağı olarak bulduğu Cinecittà'nın cazibeli ve zehirli atmosferinin içinde bulur.

İsveçli şair olarak tanıtılan Romalı genç kadın, bir gece boyunca birinden ötekine sürüklenir. Korku, heyecan, dram, seks ve aşkla dolu bu gece, genç kadın için büyük bir deneyimdir. Şafak vakti yaşananlar, genç kadını şöhret, güç ve manipülasyonla örülü bir dünyada bambaşka bir kişi haline getirir. Genç kadın, hem kendi sınırlarını zorlayan bu gece boyunca hem de sinemanın büyülü dünyasına kapılırken, bu dünyanın karanlık ve çirkin yüzüyle de karşılaşır.