On yıl boyunca acı ve yalnızlıkla dolu hapishane günlerini geride bırakan bir adamın özgürlüğe kavuşması, hayatın tadını çıkarmak için yeni bir başlangıç olmuştur. Ancak onun için gerçek bir özgürlük, ailesiyle yeniden bir araya gelebilmektir. Özellikle kızı ve torunuyla kurmak istediği bağ onun için her şeyden önemlidir. Ancak kızıyla iletişim kurmaya çalıştıkça, geçmişte yaşadığı şiddet dolu anılar, onu hala rahatsız eden hayaletler gibi peşini bırakmaz. Geçmişteki hatalarını telafi etmek ve sevdikleriyle sağlam bir ilişki kurabilmek için elinden geleni yapmaya kararlıdır. Özgürlüğüne kavuştuktan sonra yaşadığı bu zorlu süreç, hem kendisi için bir iç hesaplaşma fırsatı sunar hem de insanın geçmişiyle nasıl yüzleşmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatır.